90'lı yılların ortasında bütün gazeteler ülkemizdeki çok önemli bir açığı fark ederek yanlarında bedava züccaciye ıvır zıvırı verirlerdi. 2000'lere geldiğimizde ise cin fikirli Starbucks distribütörleri kahve tüketim açlığımızı gidermek konusunda dur durak bilmeden çalışmaktalar. Zira her iki adımda bir Starbucks'a rastladığımız Bağdat Caddesi ve Beyoğlu bu açıdan doyumsuzluğumuzun sınırlarını zorluyor. Elmadağ'daki şubesini çok geç fark etmekle beraber, Taksim The Marmara'nın altındaki şubesini daha açılmadan görmüş bulunmaktayım. Anlaşılan AFM'nin yanındaki Starbucks meydana uzak kalmış, yenilemeleri yetmemiş, bir de meydanın tam ortasın açalım demişler. Ne diyelim, hayırlı olsun. Önümüz arkamız sağımız solumuz Starbucks. Benim gibi kahve tutkunları ve müptelaları için bir sorun olmasa da Kitchenette ve Starbucks ile daha da farklı bir boyut kazanan Taksim Meydanı'nın bunu nasıl karşılayacağını kestirmek zor..
0 yorum:
Yorum Gönder