Protestocuları Protesto Ediyorum!

| 6 Ekim 2009 Salı
Ishak Kalvo'nun anısına...

Sevgili her şeyi protesto etmeye bayılan insanlarımız yine çok başarılı (!) bir protestoya imza atıllar.. IMF'nin Şehr-i İstanbul sınırlarına girmesiyle etrafı saran ve hayatı felç eden polisler ve barikatları yetmiyormuş gibi, bugün Taksim, senelerdir 1 Mayıs'lardan ve çeşitli toplantı öncesi protestolardan alıştığımız görüntülerle gözlerimi kör etti bir kez daha...

Zaten oldum olası her türlü gösterilerin, protestoların, kutlamaların Taksim gibi şehrin göbeğinde yapılmasını ve insanların günlük hayatlarını engellemesini yanlış bulurum. Bunun için insanların her türlü eylem, protesto, kutlama vs. için alternatif bir boş alanda toplanmasını tercih ederim..

Sabahın köründe metro çıkışında her türlü polis ve askerle güne başlamak zaten yeterince kötü olmuşken, gün ortasında Taksim'den alınan haberlerle daha da kötü oldum. İnsanlar yine bir şeyleri protesto ediyoruz "ayağına" ortalığı yakıp yıktılar, protesto ettikleri kurumla hiçbir alakası olmayan banka, kafe, iş merkezi, mağaza, restoran gibi mekânları yerle bir ettiler. Hatta işi daha da abartıp evlere taş attılar, duvarlara saçmasapan şeyler yazdılar.. Ve bütün bunları birtakım insanların şakşakları, sloganları ve onaylamalarıyla "protesto" adı altında yaptılar.. Ve yine birtakım insanlar da bunları savundu, savunuyor ve savunacak...

Bütün bu bahsettiklerim, davet edildiği için gelen ve ne gelişiyle ne de yaptıklarıyla ilgilenmediğim IMF ve de her zamanki gibi "orantısız güç" kullanan, fakat yine söylüyorum, devletin görevlendirdiği polisler için de geçerli. Ancak her iki kurum da belirli bir yetkinin görevlendirmesi, çağırması, emirleri üzerine bir yerlere geldi ve bir şeyler yaptı. IMF "protestocuları" hariç.

Bütün bu olanlar ve yapılanlar, yapılan protestonun meşruiyetini ortadan kaldırdı. Bu protestoları yapan insanlar iki gün sonra para çekmek istediklerinde bir ATM'ye gidecek, acıktıklarında Mc Donalds'dan bir hamburger alacak ve İstiklal'de yürürken Converse ayakkabılı SOL dergisi satan gençlerden bir de dergi alıp kendilerini kandırıp ironik hayatlarına devam edecekler..

Bugün yine;
insanların emeğine, günlük yaşamlarına, paralarına (!), işlerine, evlerine taciz edildi, müdahale edildi.
insanlar okullarına ve işlerine gidemedi, evlerine ulaşamadı, trafikte kaldı, hastaneye gidemedi.
Taksim'deki protestolar yüzünden evler ve iş yerleri tahrip oldu, insanlar korku ve panik yaşadı, yaralandı ve hatta öldü.





2 yorum:

Adsız dedi ki...

elbetteki protestolar yapılmalı, ama adam gibi sıradan bir mağazanın suçu ne ? oranın çalışanının suçu ne ?

camları neden indiriler ki ? taşlar falan havada yine !

bunları yapan insan değil, bence. İnsan olan sadece çıkar yürüyüşünü yapar, pankartını açar, ve belki de sloganını atar, ama cam çerçeve aşağıya indirmez, masum insanalrın hayatlarını tehlikeye atmaz...

Unknown dedi ki...

Aynen öyle, sonra gel de bu insanlara arka çıkanlara, bu insanlar bize lâzım diyenleri anla..