Sosyal Medya'nın Bize Yaptıkları

| 14 Haziran 2010 Pazartesi


Her şey tek bir kumanda ile başladı. Sesi kıs, kanalı değiştir, kaydet, geri sar, ileri al, durdur, ilerlet, etiketle, oyna, yana kaydır derken, hayatımız kumandalar ve kumanda butonları içerisinde gitmeye başladı. Uzaktan kumandalı televizyon, DVD Player, bilgisayar, müzik seti, buzdolabı, kamera vs. derken, iş çığrından çıktı. Köpeklerin boynuna takılan tasmayla Twitter'a bağlanan ve kumandayla yönetilen köpekleri gördük. Otoparkı bir kumanda olarak kullanılan iPhone ile açan sistemleri gördük. Sırada ne var diye bekliyoruz.



Sonra hayatımıza Facebook denilen bir şey girdi. Birden hayatımızı her şekilde kontrol etmeye başladı. Zira Facebook'a yüklenmeyen bir fotoğraf artık fotoğraf değil, Facebook'ta sayfası açılmayan bir etkinlik, etkinlik değil, Facebook'ta paylaşılmayan bir videonun hiç önemi yok. Facebook'ta bir şeyi "Like" yapmamak artık mümkün değil. Bunu gerçek hayatta yapmak ise gerçekten daha da eğlenceli olur. Beğendiğimiz her şeyin -ve hatta sokakta gördüğümüz insanların bile- üzerine "like" damgası vurmak istiyorum bazen. Biri beni duymuş ve bunu yapmış.




Sonra işler başka bir boyuta geçti. Twitter bir anda ortalığı alt üst etti. Google Twitter'ı satın almadı, Yahoo'ya kaptırdı, Twitter bir anda büyüdü, Türkler Twitter'ı keşfetti, zat-ı alim dâhil olmak üzere birçok insan Twitter bağımlılığına kapıldı. Sonra BP petrol atıklarını denize döktü. Olaylar gelişti ve Twitter'ın akıbeti belirsiz balinası, BP'nin hışmına uğradı.



Ve 21. yüzyılda ortaya yeni bir hastalık çıktı. "Kendini İzlettirme Hastalığı". Bunun belirtileri takipçi sayısını kontrol etme, Facebook arkadaş listesi sayımı, bir elde cep telefonu, Facebook ve Twitter ile yaşama, arkadaş toplantılarında topluca Youtube'dan video izleme, çekilen bütün fotoğrafları Facebook'ta ve Flickr'da paylaşma, yorumlama ve beğenme. Daha ileriki safhalarda neler olduğunu ise zamanla göreceğiz. Şimdilik aklınızda bulunsun: "Big Brother" sizi her zamanki gibi izliyor, fakat artık izlemek için takip cihazları, telekulak, dedektifler ve MİT gereksiz, sosyal medya bu konuda gayet yeterli!

0 yorum: